dental-implant

İmplant

Diş implantları, protez restorasyonunun temelini oluşturmak için eksik dişlerin yerine çeneye yerleştirilen, biyo-uyumlu titanyumdan yapılmış yapay diş kökleridir.
Uygun bir şekilde yerleştirilmiş bu implantların üzerine yapılan protezlerin sayesinde
normal bir şekilde çiğneyebilir ve güvenle gülümseyebilirsiniz.

Diş implantları tek bir kronu,bir köprüyü veya takıp çıkarılabilen hareketli bir protezi desteklemek için kullanılabilir.
Tek diş eksikliğinde bir implantın ana avantajı, eksik diş boşluğunun her iki tarafındaki doğal sağlıklı dişlere hiç dokunmadan sadece boşluğun olduğu yere implant uygulayarak sağlıklı doğal dişleri korumaktır.
Birkaç diş eksikliğinde mevcut doğal dişlerin konumuna ve durumuna göre ve tabi ki kemiğin yapısına göre implant tedavisi planlaması yapılır.
Tam diş eksiklğinde ise ,özellikle hareketli protez kullanmanın daha zor olduğu alt çenede uygulanacak birkaç implant protezin tutuculuğunu sağlayarak hastanın kullanım kolaylığını ve konforunu arttırır.

İmplantları çene kemiğine yerleştirdikten sonra implantlarla bağlantı kuran kemik hücrelerinin iyileşmesi için zamana ihtiyaç vardır. Bu sürece osseointegrasyon denir ve implant tedavisinin en önemli parçasıdır.Bu iyileşme süreci implant üzerine bir kronu yerleştirmeden önce yaklaşık 2-3 aydır ,ancak kemiğin yapısı veya implantın türüne göre bazı durumlarda hemen yükleme yani protez restorasyonlarını hemen yerleştirme yapılabilir.
Prosedürün olgusu, titanyumun biyolojik olarak uyumlu olması gerçeğinde yatmaktadır. Kemiğe yerleştirildiğinde herhangi bir bağışıklık reaksiyonuna neden olmaz. İmplantlar vücudun ayrılmaz bir parçası haline gelir ki, implantın varlığı doğal bir dişin varlığı kadar vücut tarafından kabul edilir.

İmplant tedavisi çoğunlukla iki adımda yapılır:
1.Adım: Cerrahi prosedür

İmplant cerrahisi genellikle lokal anestezi altında yapılır.
İmplant vida benzeri bir şekle sahiptir ve titanyumdan yapılmıştır.Çene kemiğindeki konuma ve kemiğin yapısına uygun implant özel aletlerle ve tekniklerle kemik içine yerleştirilir. İmplant yerleştirildikten sonra protez bağlantı kısmının korunması için implantın üzerine özel bir kapak uygulanır. İyileşmek için kemik içinde kalacak olan implant ve kapak üzeri diş eti ile kapatılarak dikiş atılır.

2.Adım: Protez tedavisi
Titanyum implant , normalde 2-3 ay süren kemikle entegre olma süresinden sonra, yeni kron için yapay bir kök olarak kullanılabilir. Özel ölçü ve yapım teknikleri ile uygulanan implant üstü protezler iyi bir ağız hijyeni sağlandığında uzun yıllar rahatlıkla kullanılırlar.

Diş İmplantlarının sabit köprüler ve hareketli protezlere göre avantajları:

*İmplant bağlantılı bir diş veya köprü, kendi dişleriniz gibi görünür ve hissedilir.

*Çene kemiğinde implantların varlığı, normalde dişler çekildikten sonra her zaman meydana gelen normal kemik erimesini (küçülmeyi) önler. Çene kemiğindeki bu küçülme tüm dişlerini çekilmiş hastalar için uzun vadeli ciddi bir problemdir.

*İmplantlar komşu dişlerde herhangi bir işlem gerektirmez. Buna karşılık, bir diş köprüsü, bitişik dişlerin kuronlar için hazırlanmasını , bunun için belli bir düzeyde kesilerek küçülmesini gerektirir.
*Dental implantlar kemiğe kalıcı olarak entegre olduğundan , her zaman bir dereceye kadar hareketliliğin olduğu hareketli bir protezin aksine,protetik restorasyonlarda daha güvenli bir şekilde sabitlenmeyi sağlar.
İmplant tedavisinin dezavantajları:
*Diğer protetik tedavi çeşitlerine göre daha pahalı olabilirler.
*Eğer sadece bir veya iki eksik dişiniz varsa ve bu boşluklara komşu dişlerde kaplama varsa veya kaplamaya ihtiyaç varsa implant tedavisinin daha az avantajı vardır.
*İmplant tedavisi başından sonuna kadar birkaç aşama ve buna bağlı olarak daha uzun bir süre gerektirir.

DİŞ İMPLANTINA ADAY MISINIZ?
İmplant uygulanması için özel dikkat gerektiren bazı sağlık koşulları vardır. Bazı kronik hastalıklar(kalp hastalıkları,diabet ,vb) , aşırı sigara veya alkol kullanımı durumunda implant tedavisini kontrendikedir. İmplant yerleştirilmesi için yaş bir faktör değildir,her yaşta implant uygulanabilir.

İMPLANT’IN AVANTAJLARI NEDİR?
İmplantların diğer protez tedavilerine göre birçok avantajı vardır:
İmplant alt yapılı protezlerin kullanımı hareketli protez kullanımına kıyasla yaşam kalitenizi artırır;
*İmplantlar gerçek dişler gibi hissedilir ve aynı şekilde işlev görürler.
Yemek yeme ve çiğneme fonksiyonlarınızda doğal dişe göre pek farklılık hissedilmez.
* Takıp çıkarılabilen hareketli protezlerde yaşanılan,çiğneme sırasında ağızdan çıkma gibi istenmeyen durumların olmaması nedeniyle daha fazla özgüven sağlar. Yemek yeme fonksiyonu daha rahat olacaktır.
*Hastayı kullanımı zor ve konforsuz hareketli protez yapıştıcılarını kullanmaktan kurtarır.
*Diş implantları kemik atrofisini yani yıkımını önler ve bu nedenle doğal diş eti konturunun yanı sıra çene kemiği ve yüz şeklinin korunmasına yardımcı olur.
*Komşu sağlıklı dişlere zarar verme olasılığı sınırlanır.
*İmplantlar çiğnemeyi kolaylaştırır ve bu durum sindirimin ve devamında vücut fonksiyonlarının daha iyi olmasını sağlar.
*İmplantlarda ağız bakımı doğal dişlerle aynıdır.

TEDAVİ BİLGİLERİ VE PROSEDÜRLERİ
1 İstişare ve planlama
İmplant prosedürünün cerrahi kısmından önce, diş kayıplarını tamamlamak için gereken dental implantların sayısı ve yerleştirilmesine ilişkin bireysel, ayrıntılı bir tedavi planı oluşturmak gerekir. Tedavi planı, sinüslerin ve sinirlerin konumu ve çene kemiği durumu gibi hastanın bireysel özelliklerini dikkate alınarak iki boyutlu panoramik görüntü veya bazı durumlarda üç boyutlu tomografik görüntü eşliğinde kemik kalınlığına ve yerleştirme konumuna göre yapılır.
2 Kemik hazırlama ve implantasyon

Amaçlanan implantasyon yerindeki kemik koşulları kalınlık, yükseklik ve yoğunluk açısından yeterli değilse, kemik grefti uygulama ,kemik tozu yerleştirmek,sinüs lifting gibi ek bir tedavi prosedürleri uygulamak gerekebilir. Böyle bir tedaviden sonra kemik rejenerasyon süresi 6 ila 10 ay sürer, implantasyon bu süreden sonra devam edebilir. Kemik durumu yeterliyse ve başka bir kontrendikasyon yoksa hemen implantasyon tedavisine başlanabilir.
İmplant tedavisi sonrası öneriler,
– Diş hekiminin reçete ettiği antibiyotik ve ağrı kesiciler kullanılır.
– Ameliyat sonrası erken dönemde soğuk kompres önerilir,
– Sadece yumuşak ve ılık yiyeceklerle sınırlı diyet yapılmalı ,
– Diş hekimi tarafından reçete edilen özel bir ağız gargarası ( klorheksidin glukonat %0,2) ile ağız çalkalanmalı,ağız hijyenine dikkat edilmeli,
– Diş hekiminin belirttiği süre boyunca (dikişler alınana kadar) ağır kaldırma ,ağır spor ve dalış gibi aktiviteler yapmaktan kaçınılmalı,
– İlk 48 saat sigara içilmemeli ,en az bir hafta alkol tüketilmemeli.

3-İmplant üzeri protez yapım aşaması

Yaklaşık 2 ile 6 ay süren osseointegrasyon (implantın kemiğe bağlanması) süresinden sonra, diş hekimi implantı/implantları diş eti üzerinde kesi yaparak ortaya çıkaracak ve implant üzerindeki sızdırmazlık kapaklarını iyileşme başlığı (healing head veya gingival former ) adı verilen özel bağlantı ara parçası ile değiştirecektir. Bunun amacı diş etlerini ileride yapılacak protezlere hazırlamak ve şekillendirmektir. Yaklaşık 2 hafta sonra, diş hekimi özel tekniklerle ölçüleri alır ve bunları protetik restorasyonun üretildiği laboratuvara iletir. Protez restorasyonu yapılan birkaç prova aşamasından sonra tam olarak implantlara uyumlandırılır ve son aşamada vidalama veya simantasyon denilen özel yapıştırma yöntemiyle implantlara bağlanır.
Bazı çok iyi kemik koşullarında ve bazı implant türlerinin uygulanması durumlarında tek aşamalı implant tedavisi yapılabilir.İmplantın yerleştirilmesinden hemen sonra geçici protezler uygulanarak geçici de olsa hastanın estetik açıdan hemen dişlere kavuşması sağlanır.
Operasyon sonrası ağız bakımında etkili öz disiplin sağlamak ve diş hekiminin önerilerine sıkı sıkıya uymak, implantları ömür boyu sorunsuz bir şekilde ağızda tutmanın anahtarıdır. Destek dokuların iltihaplanmasını önlemek için hastanın iyi bir ağız hijyeni sağlaması beklenir. Diş fırçalamak kesinlikle zorunludur. İşlem sonrası diş hekiminizle yakın işbirliği içinde olmanız ve kontrol muayenesine gitmeniz gerekmektedir. İmplant üstü protezlerin temizliğinde optimum hijyen için ekstra bakıma ihtiyaç duyulabilir.Fırçalama, diş ipi , ara yüz fırçası kullanımı ve özel ağız gargaraları ile çalkalama gerekli olmakla birlikte çoğu zaman yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle profesyonel diş temizliği için sistematik protez kontrolleri ve rutin diş hekimi muayenesi gerekmektedir.

zirconia-1

Zirkonya Kron ve Köprüler

Zirkonya, mevcut en sert malzemelerden biridir ve bu özellik diş kronları ve köprüleri için ideal bir seçenek haline getirir. İnanılmaz derecede güçlü ve uzun ömürlüdürler ve ağza yerleştirildiklerinde gerçek dişlerin görünümünü ve hissini taklit edecek şekilde yapılırlar.

Zirkonya kaplamalar yarı saydam, metal içermeyen, son derece dayanıklı, %100 biyouyumludur ve dişlerle iyi bir şekilde birleşirler. Bu özellikleri onları günümüzün en popüler kaplama çeşitlerinden biri yapmaktadır.
Zirkonya beyaz ve yarı saydam olduğundan, dişlere renk açısından uyumu çok iyidir.
Işığı daha iyi yansıttığı, diş rengine sahip olduğu için özellikle ön dişlerde daha estetik durduğu için metal destekli porselenlere olanlara göre daha doğal görünümdedirler.
Zirkonya kronlar ağızda uzun süre kalabilen, çiğneme ve ısırma kuvvetlerini çok iyi tolere eden kronlardır.Herhangi bir alerjik reaksiyona neden olmazlar çünkü zirkonya biyolojik olarak son derece uyumlu ve vücutta kalması çok güvenli bir malzemedir.

Hazırlanan dişler üzerinden alınan ölçüler sayesinde laboratuarlarda yapılan birebir uyumlu kron ve köprüler özel yapıştırıcılarla dişler üzerine uygulanır.
İyi bir ağız hijyeni sağlandığında uzun yıllar sağlıklı bir şekilde kullanılabilirler.

cosmetic-3

Kozmetik diş hekimliği

Diş Eti Şekillendirme (Gummy Smile-Diş eti gülüşüne çözüm)
Bazı insanlar gülümsediklerinde dişlerinden çok diş eti kısımları görübilir. Diş etleri diş yüzeylerinden çok aşağı doğru uzandığında, dişler olduğundan daha kısa görünür. Bunda sağlık açısından bir yanlışlık yoktur ama estetik bir gülüş için dişlerin daha belirgin hale gelmesi gerekebilir.
Dişin kron kısmı daha uzun olduğu için bu kozmetik işleme genellikle “kron uzatma” adı verilir, “diş eti şekillendirme” terimi de kullanılır.
Diş eti şekillendirme (kron uzatma) için, bir gingivektomi (diş eti dokusunun çıkarılması) işlemi yapılır.Bunun için bistüri gibi aletler,elektrokoter gibi cihazlar kullanılır ama günümüzde ve kliniğimizde tercih edilen modern diş eti şekillendirme yöntemi lazerle yapılan yöntemdir. Bu, genellikle sadece topikal bir anestezi ile yapılabilen ağrısız ve hızlı bir işlemdir.
Lazer, fazla ve istenmeyen diş eti dokusunu buharlaştırarak altındaki sağlıklı mineyi açığa çıkarır. Sonuçta diş boyunun uzamasıyla daha görünür hale gelen diş dokusu daha estetik bir görünüme kavuşur.
Kompozit Bonding
Kompozit Bonding (Estetik Diş Yapıştırma Tekniği), dişi hem güçlendirmek hem de gerektiğinde şeklini değiştirmek için dişin üzerine diş renginde dolgu malzemesi (kompozit) yerleştirilerek yapılır. Bonding tekniği kullanılarak optimal estetiğe ulaşmak için öncesinde dişlerin şeklini,yapısını estetik açıdan değerlendirmek ve çok iyi analiz etmek ,hastanın beklentilerini de dikkate alarak bir uygun tedavi planı oluşturmak gereklidir.
Bu işlem genelde tek seansta yapılır ancak birkaç gün sonra hasta kontrol amaçlı tekrar çağrılabilir.
Kompozit doğrudan dişe uygulanır ve dişler arasındaki küçük boşlukları düzeltmek veya mine üzerindeki lekelenmeleri kapatmak için kullanılabilir.
Bonding tekniğinin avantajı, bir dişi restore etmenin zirkonia veya porselen kron tedavisine göre nispeten daha ekonomik ve diş dokularının daha fazla korunduğu konservatif bir yol olması ve sonucun ilk seansta hemen alınmasıdır.
Bonding tekniği , küçük boşlukları, çatlak veya aşınmış dişleri, kırıkları, dişler arasındaki boşlukları ve diş renklenmelerini estetik açıdan daha güzel hale getirebilir,ancak daha fazla hasar görmüş ,çok fazla doku kaybına uğramış dişlerde diş dokusunu tamamen kaplayan zirkonya veya porselen kronlar tercih edilmelidir.

pedodontics

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Polikliniğimizde ,çocuk diş hekimliği uzmanı (Pedodontist) doktorumuz tarafından çocuklara özel dizayn edilmiş özel çocuk diş kliniğimizde çocuk hastalarımızla ilgili her türlü tedavi yapılmaktadır.
Koruyucu diş bakımının değerini bilen hekimler olarak çocuk hastalarımızın erken yaşlardan itibaren dişlerini kontrol etmenin gerekliliğini ,bunun için çocukların diş hekimi muayenesi ile küçük yaşlardan itibaren tanışmalarını ve ebeveynlerin bu konudaki duyarlılığının önemini vurgulamak istiyoruz. Küçük yaştan itibaren yapılacak düzenli kontroller, çocuklar büyüdükçe dişler üzerinde yıkıcı etkileri olan tedavi edilmemiş diş çürüklerinden kaynaklı diş ağrısı ve diş kayıplarını önleyecek ,çocukların bu konu da önlenebilir tedavilerle gereksiz yere ağrı ve acı çekmemelerini sağlayacaktır.
Koruyucu tedavilerde çürük süt dişlerine uygulanan tedaviler dışında sağlıklı süt dişlerinin ve daimi dişlerin çürüğe karşı direnç kazanması amaçlı florür ve topikal süt proteini uygulamaları,fissür örtücüler gibi bir takım uygulamalar da mevcuttur.

Florür uygulamaları, büyümekte olan çocuğunuzun dişlerini çürümeye karşı korumanın güvenli ve etkili bir yoludur. Florür, çocuğun dişlerinin yüzeyine jel şeklinde sürülür ve bu, dişlerin mineralleşmesine yardımcı olur. Fissür örtücüler ise diş rengindedir ve çocukların dişlerinin ısırma yüzeylerindeki çürümeye uygun yapıdaki diş oluklarını örterek çürümenin başlamasını önler.

Araştırmalar, çocuğunuzu diş muayenehanesine götürme yaşı ne kadar küçükse, sadece bir kontrol için bile olsa, olumlu bir deneyim yaşama ve diş hekiminden korkmayacak şekilde büyüme olasılığının o kadar yüksek olduğunu göstermiştir. Ekibimiz, çocuğunuzun güvende ve önemsendiğini hissetmesi için özel olarak ilgilenecektir.

Bir çocuğu erken yaşlardan itibaren tedavi etmek, diş hekiminin çocuğun gelişmekte olan çene yapısını,dişlerin diziliş şekli,çarpıklık durumu,ağızda sürme ,yerleşme durumunu , konuşma ve ısırma şeklini ,ileride tedavi gerektiren,alt ısırma, çapraz ısırma veya aşırı ısırma gibi belirtilerini erken fark etmesine de olanak tanır.Normal dışı bir çene yapısı, çene kavsi üzerinde istenildiği gibi yerleşememiş çarpık dişler ,yanlış diş kapanışı gibi istenmeyen durumlar ne kadar erken tedavi edilmeye başlanırsa sorun o kadar çabuk çözüme kavuşabilir.
Erken tanı ve koruyucu tedavi çocuğunuzun ilerideki yaşamında sağlıklı dişlere ve çene yapısına sahip olması için çok önemlidir.

cosmetic-dentistry

Diş Beyazlatma

Zamanla dişler ,çoğunlukla koyu renkli yiyecekler , koyu renkli içecekler (çay, kahve ve kırmızı şarap gibi ) ve sigara gibi tütün ürünleri nedeniyle lekelenebilir veya rengi değişebilir. Lekeli ve rengi değişmiş dişleriniz varsa, çözüm diş beyazlatma olabilir.
Günümüzde birçok hastamız diş beyazlatma talebinde bulunmaktadır. Güzel bir gülümseme estetik dişler sayesinde gerçekleştiği için , diş beyazlatma en çok talep edilen estetik işlemlerden biri haline gelmiştir.
Diş beyazlatma, ağız hijyenini korunması için kişiyi motive eder. Beyazlatma tedavisi uygulanan pek çok insan, özenli fırçalama ve diş ipi ile parlak yeni gülüşlerini korumaya özen gösterir.
*Temel olarak iki tip diş beyazlatma/beyazlatma vardır;
Evde beyazlatma ve Ofiste beyazlatma.

Ev Tipi Beyazlatma
Klinikte hastadan ölçü alınarak kişiye özel alt ve üst çene için ayrı ayrı şeffaf plastik plaklar yapılır.Beyazlatma jeli ile birlikte şeffaf plaklar evde kullanması için hastaya verilir.Bu plakların içine diş hekiminizin önerileri doğrultusunda beyazlatma jeli koyularak plaklar dişlerin üzerine yerleştirilir. Bu özel plaklar, dişlerinize tam olarak uyacak şekilde yapılmıştır. Bu nedenle minimum miktarda ağartma jeli ile maksimum ağartma etkisine ulaşılabilir.
Farklı konsantrasyondaki çeşitli beyazlatma jelleri firmalarının kullanım talimatlarına göre belirlenen sürelerde ve sıklıkta dişlerin üzerinde tutulur.Genellikle bir hafta içinde çok iyi sonuçlar alınır.
Ofis Tipi Beyazlatma
Bu teknik, beyazlatma bir veya iki seansta klinikte yapıldığından popülerdir. Ofis içi beyazlatmada çok daha yüksek konsantrasyonda ve farklı bir tür beyazlatma jeli kullanılır.
Klinikte yapılan beyazlatma işleminde dişlerinizin üzerine beyazlatıcı jel sürülür. Beyazlatma jelini aktive etmek için jel üzerine önerilen sürede bir plazma ışığı (çok yoğun bir mavi ışık) tutulur.Bu işlem gerekirse birkaç seans tekrar edilir.

Beyaz ve parlak dişler, öz imajımız için değerli bir varlıktır. Güzel bir gülümseme, çekiciliğimizi ve özgüvenimizi artıran, modern zamanların bir gereğidir ve estetiğe verdiğimiz önemi gösterir.
Bir diş beyazlatma sisteminin her şeyden önce etkili, tamamen güvenli, kullanışlı olması ve anında sonuç vermesi gerekir. ZOOM beyazlatma sistemi tam olarak böyle çalışır. Testler, bu yöntemle diş beyazlatmanın diş rengini 5 ila 14 ton arasında iyileştirdiğini (VITA ölçeğine göre) ve etkilerinin diğer beyazlatma sistemleri kullanılarak elde edilenlerden kesinlikle daha iyi olduğunu göstermiştir. İşlem sadece 30 dakika sürer ve hiçbir yan etkisi olmayan tek seferlik bir tedavidir. Düşük sıcaklık ve soğuk ışık kullanımı dişlerde hassasiyeti ortadan kaldırır. ZOOM Beyazlatma Sistemi, piyasada bulunan en güvenli ve en etkili diş beyazlatma yöntemi olarak kabul edilmektedir.

ZOOM Diş Beyazlatma, özel bir beyazlatıcı jelin dişlerin üzerine uygulanması ve ardından hızlandırıcı ışığıyla etkinleştirilmesiyle yapılan tek seferlik bir işlemdir. Beyazlatma jelinin aktif maddesi hidrojen peroksit olup, işlemin sonucunu iyileştirmek ve hassasiyeti azaltmak için başka bileşenler de dahil edilmektedir. ZOOM beyazlatma cihazı tarafından yayılan ışığın varlığında, beyazlatıcı jel mineden dentine daha hızlı geçebilir. Işık, hidrojen peroksit moleküllerinin ayrışma oranını arttırdığı için beyazlatma sürecini hızlandırır. Bu, dişin yapısında hızlı bir oksitleyici reaksiyona yol açarak, görünür renk bozulmalarının parçalanmasına ve oksitlenmesine neden olur. Tüm işlem yaklaşık 45 dakika sürer, toplam süre miktarı dişlerin durumuna göre değişiklik gösterebilir.
ZOOM tedavisi tamamen güvenlidir ve bir diş hekimi tarafından gerçekleştirilir. Beyazlatıldığında dişler daha fazla pigment emmez ve sonuçlar büyük ölçüde hastanın yaşam tarzına bağlı olarak ortalama 2-3 yıl sürebilir.

Hidrojen peroksit bazlı ZOOM beyazlatma jeli, dişin yapısında var olan renklenmeleri okside eder. İşlem sırasında oluşan reaksiyon zararsızdır ve kozmetik diş hekimlerinin yıllardır uyguladığı benzer tedavilerden hiçbir farkı yoktur. Jelin gelişmiş formülü ve ZOOM hızlandırıcısının yaydığı ışık, reaksiyon süresini sadece 24-45 dakikaya indirmeyi mümkün kılarken, elde edilen sonuçlar diğer yöntemlerden daha üstündür.
ZOOM Teknoloji sistemi şu anda dünya genelinde 100’den fazla ülkede kullanılmakta ve günde yüzlerce kişi bu tedaviye tabi tutulmaktadır. ZOOM beyazlatma yönteminin güvenliği, herhangi bir komplikasyonun olmamasıyla doğrulanmıştır.

ZOOM Sistemi Beyazlatma Tedavi Aşamaları

*VITA renk skalası kullanılarak mevcut diş renginin bir değerlendirmesi yapılır.

*Diş hekimi daha sonra diş etlerini ultraviyole ışık cihazı ile sertleşen özel bir mavi akışkan reçine – Blue Seal ile korur. Bu şekilde diş etleri, beyazlatıcı jelin neden olduğu tahrişlerden korunur.
*Sonraki aşamada diş hekimi ZOOM beyazlatma jelini (%37 hidrojen peroksit) özel bir şırınga kullanarak hazırlanan dişlere uygular.Jel diş yüzeyine iyice sürülür ve tüm dişler eşit şekilde kaplanacak şekilde karıştırılır.

*ZOOM beyazlatma cihazından gelen mavi ultraviyole ışık jel üzerine uygulanır.Bu sürede hastanın gözünü mavi ışığa karşı korumak için özel gözlük takması sağlanır. Cihaz tarafından yayılan, düşük sıcaklıktaki soğuk ışık konforu arttırır ve diş hassasiyetini azaltır. Işınlama, beyazlatıcı jelin ek bir uygulaması için her 15 dakikada bir aralıklarla yaklaşık 30 ila 40 dakika sürer. Beyazlatma işleminden sonra jel yıkayarak uzaklaştırılır. Sonuç daha sonra VITA renk skalası kullanılarak değerlendirilir.Beyazlatma işlemi sonrasında hastanın bir hafta kadar koyu renk içeren pigmentli yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi önerilmez.

porcelain-crown-1

Porselen Kronlar ve Köprüler

Kronlar, dolgular veya diğer restorasyon türleri ile restore edilemeyen diş yapısını orijinal şekli ve boyutu gibi eski haline getirmek için tüm diş yüzeyini kaplamak amacıyla kullanılır,diş yapısını korur ve güçlendirir. Kronlar ayrıca kısmen kırılmış dişleri eski haline getirmek , kötü şekilli veya rengi değişmiş dişleri kapatmak ve estetik hale getirmek için de kullanılır.
Birkaç kron türü olmasına rağmen, porselen kronlar (diş rengi kaplama) doğal dişlere benzediği için en popüler olanıdır. Son derece dayanıklıdırlar ancak çoğu diş restorasyonu gibi, zamanla değiştirilmeleri gerekebilir. Porselen kronlar , doğal görünümlü , uzun ömürlü güzel bir gülümseme için dişlerin şekline, boyutuna ve rengine uyacak şekilde yapılarak estetik bir görünüm elde edilmesine olanak verir.

Kron yapım nedenleri:
Kırık veya çatlak dişler.
Estetik değişiklik.
Çürük veya çarpık dişler.
Kırık dolgular.
Büyük dolgular.
Kanal tedavisi görmüş dişler

Kullanılan materyallere göre farklı türlerde kronlar mevcuttur;
E-max kronlar, empress kronlar, zirkonya kronlar, metal destekli porselen kronlar gibi

Metal destekli porselen kronlar
Bu kronlar, üzerine porselen kaynaştırılmış metal bir çekirdeğe sahiptir. Metal önce opak bir porselen tabakası ile maskelenerek daha diş benzeri bir renk elde edilir ve ardından son şekli oluşturmak için üzerine ardışık normal porselen tabakaları yüklenir.Kullanılan metal yarı değerli veya altın gibi değerli olabilir. Metal porselen kronlar, normalde azı bölgesinde yüksek dayanıklılığa ihtiyaç duyulduğu için daha çok arka dişlerde kullanılır.
E-max ,Empress, Zirconia gibi kronlar doğal diş rengine yakın malzemelerden olduğu için
daha çok ön bölgede ,gülüş estetiği sağlamak amacıyla kullanılır.
PORSELEN /ZİRKONYA KÖPRÜLER
Bir veya birden fazla dişin eksik olduğu durumlarda , bir diş köprüsü, iki destek diş arasında yapılan ,arada eksik dişler kadar kronların yer aldığı ,boşluğu dolduran protezlerdir. Bir diş köprüsünde doğal dişlerin yanısıra destek olarak implantlar da kullanılabilir veya hatta bir köprü doğal dişler ve implantların bir kombinasyonu ile desteklenebilir.
Porselen veya zirkon köprüler sabittirler,dişlere özel yapıştırıcılarla yapıştırılırlar.
Diş köprüleri son derece dayanıklıdır ve uzun yıllar dayanır, ancak koşullar nedeniyle zamanla değiştirilmeleri veya yeniden simanlanmaları (yapıştırılmaları)gerekebilir.
Sabit bir köprü
*Eksik dişlerin yerini doldurmak.
*Gülüş estetiğini ve yüz şeklini korumak
*Kalan dişlerin yerinden kaymasını önlemek
*Çiğneme ve konuşma yeteneğini geri yüklemek

Sabit bir köprü yapımı
Köprü yapımı genellikle iki veya daha fazla ziyaret gerektirir. Dişler uyuşmuşken, iki veya daha fazla ankraj (destek) dişten , uygun kesim tekniklerine göre minenin bir kısmı çıkarılarak dişlerin üzerine gelecek köprü için yer hazırlanır.Hazırlanmış dişler üzerinden alınan özel ölçüler laboratuvara gönderilerek bir aşamada kontrol edilen tam uyumlu köprüler elde edilir.Kalıcı köprü tamamen hazır olana kadar kesilmiş dişler üzerine aynı gün içinde yapılan plastik geçici dişler yapıştırılır.
Kalıcı köprü dişlere tam olarak uyumlandıktan sonra kalıcı yapıştırıcılarla yapıştırılır.
Uygun fırçalama, diş ipi kullanımı ve düzenli diş kontrolleri kalıcı köprünün uzun ömürlü olmasına yardımcı olacaktır.

Tam porselen köprüler
Porselen köprüler tamamen porselenden yapılan diş köprüleridir. Porselen köprülerdeki alt yapı genellikle zirkonyumdur, dayanıklı ve çok sert bir malzemedir.Zirkonyum, estetik ve kullanım amaçlı geleneksel porselen ile kaplanır. Ön bölgede veya ön dişlerin hemen arkasındaki küçük azı dişlerinde kullanılır.
Arka bölge dişleri için dayanıklılığı çok fazla olan poselen ilave etmeden tek parça zirkonya köprü (monolitik zirkonya) gibi sistemler de kullanılmaktadır.

Metal porselen köprüler
Metal köprülere kaynaştırılmış porselen iç kısımda metal, dış kısımda porselen bulunur. İçerisindeki metal dişlere mükemmel uyum sağlar ve ısırma kuvvetlerine karşı güç ve direnç sağlar. Dış kısımdaki porselen, diğer dişlerinizin rengi ve şekli ile uyumlu güzel bir görünüm sağlar.
Metal-porselen köprünün ana avantajı, sağlamlığı ve dayanıklılığıdır. Arka dişlerde kullanılan çiğneme kuvvetlerinin fazla olması nedeniyle arka dişlerde bu tür metal destekli porselen köprüler kullanılır.

porcelain-laminate

Lamineler

Laminalar , profesyonel bir diş laboratuvarı tarafından özel olarak yapılmış, dayanıklı, diş şeklindeki porselenlerin çok ince parçalarıdır. Güzel ve çekici bir gülüş yaratmak için dişlerin ön yüzüne takma tırnak gibi yapıştırılırlar.

Laminalar dişlerinizi ve gülümsemenizi tamamen yeniden şekillendirebilir. Estetik nedenlerle birçok diş sorununun tedavisinde genellikle kronlara alternatif olabilirler.

Porselen laminalar doğal dişten daha açık renkte yapılabilir, böylece lamine dişler eskisinden daha beyaz olabilir.

Laminalar çok dayanıklıdır ve uzun yıllar dayanarak güzel, uzun ömürlü bir gülümseme sağlar, ancak çoğu diş restorasyonunda olduğu gibi, kalıcı değildirler ve zamanla değiştirilmeleri gerekebilir.

Lamina tedavisi, işlemi tamamlamak için genellikle birkaç aşama gerektirir .
İşlem hızlı ve genelde acısızdır,duruma göre bazen hiç anestezi gerekmez. Dişler, laminanın kalınlığına izin vermek için yüzeyin hafifçe aşındırılması ve şekillendirilmesiyle hazırlanır. Dişlerin ölçüsü alınır ,istenilen renk seçimi yapılır.Daha sonraki aşamalarda hazırlanan laminalar birebir uyumlandırılarak özel yapıştırıcılarla dişler üzerine yapıştırılır.

Düzgün fırçalama, diş ipi kullanımı ve düzenli diş kontrolleri sonucu elde edilen iyi bir ağız hijyeni sayesinde laminatlar uzun süre sağlıklı bir şekilde kullanılır.

composit-fillings

KOMPOZİT DOLGULAR

Diş çürüğü dişin sert yüzeyinde kalıcı olarak hasar görmüş bir alandır. Diş çürüğünün kökeni,dişe yapışan bakteri plağındaki gıda artıklarının bakteriyel fermantasyonu ile asit üretimine ve bunun sonucunda dişin sert dokusunun tahrip olmasına neden olan bakteriyel bir enfeksiyondan kaynaklanır. Kötü ağız hijyeni, sık atıştırma ve şekerli içeceklerin yudumlanması bakteri plağının oluşma hızını artırır.

Bakteriler, fermente edilebilir karbonhidratların, özellikle sükrozun (sofra şekeri) varlığında asit üretirler. Dişlerdeki mineral, bakterilerin laktik asit üretiminden kaynaklanan asitlik artışına karşı hassastır. Diş yüzeyindeki pH 5.5’in altına düştüğünde demineralizasyon olur, yani dişten mineral kaybı olur. Özellikle şeker içeren bir şey yediğimizde veya içtiğimizde, yeni bir asit saldırısı meydana gelir. Tükürük bezlerinin tahribatına yol açan özellikle baş ve boyun bölgesindeki radyasyon tedavisi nedeniyle tükürüğü az olan kişiler, asit saldırısının etkisini azaltma olasılıkları çok daha düşük olduğundan diş çürüğüne özellikle duyarlıdır.

Diş çürüğü en yaygın diş sağlığı sorunlarından biridir. Özellikle çocuklarda, gençlerde ve yaşlı erişkinlerde yaygındır, ancak; dişleri olan herkeste , bebekler de dahil olmak üzere diş çürüğü olabilir. Çürük temizlendikten sonra dişe eski şeklini vermek için restorasyon (dolgu) yapılır.

Kompozit Dolgular
Kompozit dolgu diş rengindedir , çürük, çatlak, kırık vb. nedenlerle etkilenmiş bir dişi onarmak için kullanılır. Her birinin kendine göre avantajları ve dezavantajları olan birçok dolgu malzemesi türü mevcuttur. Gümüş içeren amalgam dolgular ile birlikte kompozit dolgular günümüzde en yaygın kullanılan dolgulardır. Kompozit dolgular diş renginde oldukları için mevcut dişlerin rengine yakın uyum sağlayabilirler ve estetik olarak ön dişlerde veya dişlerin daha görünen bölgelerinde kullanıma uygundurlar.
Çoğu diş restorasyonunda olduğu gibi, kompozit dolgular çok dayanıklı olmalarına rağmen ömür boyu kalıcı değildir ve gerek duyulduğunda değiştirilmeleri gerekebilir.
Kompozit dolgular çürük,çatlak ,aşınmış veya kırık dişlerin restorasyonunda ve iki diş arası boşluğu kapatmada kullanılabilir.

Kompozit dolgular nasıl yerleştirilir?

Kompozit dolgular genellikle tek seansta yerleştirilir. Çürük temizlenerek diş kavitesi(boşluğu) dolguya uygun hale getirilir. Çürük dişin sinirine yakınsa, dişin pulpasını(sinirin olduğu küçük odacık) korumak amaçlı dolgu öncesi koruyucu malzemeler uygulanır. Kompozit dolgu daha sonra hassas bir şekilde yerleştirilir, şekillendirilir ve cilalanarak diş orijinal şekline ve işlevine geri getirilir.
Kompozit dolgular ilk uygulandığında sıcağa ve soğuğa karşı hassasiyet yaşamanız normaldir ancak dişiniz yeni dolguya alıştıktan kısa bir süre sonra bu hassasiyet geçecektir.
Günümüzde birçok hasta ya gümüş rengi olan ya da tamamen siyah görünen amalgam dolgularını çıkarmak istemektedir. Çoğu zaman alternatif bir kompozit dolgudur; genellikle beyaz dolgu olarak adlandırılır. Genellikle çok daha fazla kuvvetle ısırılan arka dişlerinizden (azı dişleri) birinde çok büyük bir dolgu gerekiyorsa, kompozit dolgu en iyi seçenek olmayabilir,bu durumda dişi tamamen kaplayan kron şeklinde restorasyonlar uygulanması gerekebilir.

inlays-onlays

Inlay & Onlay Restorasyonlar

İnlay&onlay restorasyonlar, özel yapım kompozit malzeme, altın veya diş renginde porselen, zirkon vb. gibi malzemelerden profesyonel bir diş laboratuvarı tarafından digital yapım teknikleri kullanılarak yapılır. Doğal dişe çok benzerler ve uygun yapıştırıcı malzemelerle dişe kalıcı olarak yapıştırılırlar.
İnlay&onlay restorasyonlar büyük kaviteli dolguları olan veya çürüme veya travma nedeniyle hasar görmüş dişleri konservatif olarak onarmak için kullanılabilir. Geleneksel amalgam ve kompozit dolgulara ideal bir alternatiftir. Ayrıca kuronlara göre daha konservatiftirler çünkü inlay&onlay restorasyonların hazırlanması için daha az diş yapısı kaldırılır.Özel ölçü teknikleri ile yapıldıkları için dişe son derece uyumlu bir şekilde yerleştirilirler.
Son derece dayanıklı olup iyi işlev ve estetik için uzun yıllar dayanırlar fakat buna rağmen çoğu restorasyonda olduğu gibi ömür boyu kalıcı değillerdir ve bir gün değiştirilmeleri gerekebilir.

İnlay&onlay restorasyonların yapılma nedenleri:
*Kırık veya çatlak dişler.
*Kozmetik gereklilik
*Çürük dişler.
*Kırık dolgular.
*Büyük dolgular.

removable-dentures

Hareketli Protezler

Tam veya kısmi dişsizlik, sabit protetik restorasyonları (köprüleri) imkansız hale getirir.Yeterli dayanak dişin olmadığı ,sabit köprü veya implant tedavisinin yapılamadığı durumlarda eksik dişleri yerine koymak ve çiğneme fonksiyonunu geri kazandırmak için ağızdan çıkarılabilen hareketli protezler kullanılır. Tüm diş kayıplarının çekimden sonra kısa sürede tamamlanması gerekir çünkü her bir boşluk komşu dişler için tehdit oluşturur. Dişler boşluğa doğru konumlarından sapma eğilimindedirler bu yüzden uzun süre boş kalan dişsiz alanlar yan dişlerin boşluğa doğru devrilmesine , alt veya üst dişlerin boşluğa uzamasına neden olur. Uzun süreli diş kaybı çene ekleminde (temporomandibular eklem (TME) ) hasara ve çiğneme bozukluklarına yol açar.

Hareketli protezlerin iki ana türü vardır: tam hareketli akrilik protezler(total protezler) tam dişsizlik vakalarında kullanılır ve kısmi hareketli protezler – geleneksel akrilik veya metal bazlı dökme kısmi protezler bir veya birkaç diş eksikliğinde kullanılır.
Hareketli protezler, çeşitli nedenlerle implant yaptırma olasılığı ve imkanı olmayan hastalarda kısa sürede doğal görünümü ve gülüş estetiğini korurken, uygun çiğneme fonksiyonu ve kullanım kolaylığı sağlar.